Son zamanlarda kendinizi ne tamamen kötü ne de tamamen iyi hissediyor, bir durgunluk içinde savruluyor gibi mi buluyorsunuz? Bu hisse “languishing” adı veriliyor ve günümüzde birçok insanın deneyimlediği bir ruh hali olarak karşımıza çıkıyor. “Languishing” kelimesi, Türkçe’ye “sürüklenme” ya da “durgunluk” olarak çevrilebilir. Ancak bu kavram, tam anlamıyla depresyon ya da tükenmişlikten farklıdır; daha çok “aradaymış” gibi bir duygu durumunu ifade eder.
Languishing Nedir?
Languishing, ilk kez psikolog Corey Keyes tarafından tanımlanan ve ruh sağlığı literatürüne giren bir kavramdır. Keyes, ruh halini bir spektrum olarak ele alır: Bir uçta mutluluk ve tatmin, diğer uçta ise depresyon ve tükenmişlik vardır. Languishing, bu spektrumun ortasında yer alır. Bu durumu yaşayan kişiler, yaşamdan keyif almakta zorlanır, motivasyonlarını kaybeder ancak tam anlamıyla depresif bir ruh halinde de değildir.
Languishing Belirtileri
Languishing’i anlamanın ilk adımı belirtileri tanımaktır:
- Duygusal Durgunluk: Neşe, üzüntü gibi güçlü duyguların eksikliği.
- Odaklanma Zorluğu: Günlük görevlerde veya işlerde konsantrasyon eksikliği.
- Motivasyon Kaybı: Yeni şeyler denemeye veya plan yapmaya isteksizlik.
- Keyif Alamama: Sevilen aktivitelerden bile zevk alamama hali.
- Yorgunluk ve Enerji Düşüklüğü: Fiziksel olarak dinlenmiş olunsa bile sürekli yorgun hissetme.
Languishing Neden Ortaya Çıkar?
Languishing’in birçok potansiyel sebebi vardır:
- Pandemi ve İzolasyon: COVID-19 pandemisiyle birlikte sosyal izolasyon, belirsizlik ve stres, bu ruh halinin yaygınlaşmasına neden oldu.
- Kronik Stres: İş veya aile hayatında süregelen zorluklar bu durumu tetikleyebilir.
- Belirsizlik ve Hayal Kırıklıkları: Gelecek planlarının aksaması, kişinin yaşamında bir anlam eksikliği hissetmesine yol açabilir.
- Rutinleşme: Monoton bir yaşam tarzı, duygusal anlamda tatmin eksikliğine neden olabilir.
Languishing’in Depresyondan Farkı
Depresyon, genellikle yoğun bir ümitsizlik ve umutsuzluk duygusuyla karakterizedir. Languishing ise daha hafif bir ruh hali bozukluğu olarak değerlendirilebilir. Kişi, depresyon kadar derin bir üzüntü hissetmez ancak hayatından memnun olmadığını fark eder.
Languishing ile Nasıl Başa Çıkılır?
Languishing ile mücadele etmek için birkaç etkili yöntem şunlardır:
- Mikro-Hedefler Belirleyin: Büyük hedefler yerine, günlük hayatta küçük, gerçekleştirilebilir hedefler koymak önemlidir. Bu, başarı hissini artırabilir.
- Akış Deneyimini Bulun: Sizi tamamen meşgul eden ve keyif veren aktivitelerle zaman geçirin. Bu, bir kitap okumak, resim yapmak veya spor olabilir.
- Sosyal Bağlantılar Kurun: İnsanlarla anlamlı bağlantılar kurmak, yalnızlık hissini azaltabilir.
- Kendi İhtiyaçlarınıza Dönün: Meditasyon, yürüyüş gibi bireysel aktivitelerle kendinize zaman ayırın.
- Yardım Almaktan Çekinmeyin: Eğer bu durum uzarsa, bir uzmandan destek almak faydalı olabilir.
İş Yerinde Languishing
Languishing, özellikle iş yerinde sıklıkla görülür. Çalışanlar, rutin işler içinde sıkışmış hissedebilir ve üretkenlikleri azalabilir. İş yerinde languishing ile mücadele etmek için:
- Çalışma ortamını değiştirin: Yeni bir projeye dahil olmak veya çalışma düzenini değiştirmek motive edici olabilir.
- Tatil veya Mola Zamanı: Yoğun çalışma temposunda kendinize nefes alma alanları yaratın.
-
Sosyal Hayatta Languishing
Languishing, sosyal ilişkilerde de etkisini gösterebilir:
- Arkadaşlık ve Aile İlişkilerinde Mesafe: Kişi, sevdikleriyle vakit geçirmek istese bile buna yönelik bir heyecan ya da istek duymayabilir.
- Sosyal İzolasyon: İnsanlarla vakit geçirirken bile bir “boşluk” hissi yaşayabilir, anlamlı bağlantılar kurmakta zorlanabilir.
- Plan Yapma İsteğinin Azalması: Sosyal etkinlikler düzenleme ya da katılma motivasyonunda eksiklik görülebilir.
Kişisel Gelişim ve Eğitim Alanında Languishing
Languishing, kişinin kendini geliştirme veya öğrenme konusundaki motivasyonunu da etkileyebilir:
- Öğrenme İsteğinin Kaybolması: Yeni şeyler öğrenmeye karşı ilgi azalabilir.
- Uzun Vadeli Hedeflerden Uzaklaşma: Kişi, kişisel gelişim hedeflerini gereksiz veya anlamsız görmeye başlayabilir.
- Planlama Eksikliği: Gelecekle ilgili herhangi bir plan yapmak yerine günlük akışta sürüklenmek tercih edilebilir.
Languishing’in Toplumsal Etkisi
Languishing, bireyler kadar toplumları da etkileyebilir. Yaygın bir duruma dönüşmesi, üretkenlikte azalmaya ve genel yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir. Özellikle pandemi sonrası dünya, toplumsal düzeyde bu ruh haliyle başa çıkmanın yollarını aramaktadır.
Sonuç
Languishing, geçici bir ruh hali olsa da, kişinin genel yaşam kalitesini etkileyebilir. Bu durumu erken fark etmek ve uygun adımları atmak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için önemlidir. Unutulmamalıdır ki, her birey bu süreci farklı şekilde deneyimler. Kendinizi anlayarak ve ihtiyaçlarınıza öncelik vererek bu durumu aşabilirsiniz.
Languishing ile ilgili farkındalığı artırmak, sadece bireyler için değil, toplumsal düzeyde daha sağlıklı bir gelecek inşa etmek adına da önemlidir. Siz de bu yazıyı paylaşarak bu konuda bir adım atabilirsiniz.

